23 Eylül 2022 Cuma

Yeni Kurulan Özel Üniversitlere Hakaret Etme ve Hocalarını, Öğrencilerini Aşağılama Faşistliği

Ülkemizde bir türlü saygı bir ilke ve destur haline gelmiyor. Bu akademisyen düzeyinde de böyle.

Bunun en büyük sebebi de, muhtemelen medya ve basındaki toplum önünde konuşan eski akademisyenler, yazar aydınlar

Bu aralar başta koca koca yüksek eğitimli  insanlar basta olmak üzere bir cok insan ağızlarına bir sakız almışlar ve salyalar akıtarak özel üniveristelerin çokluğundan bahsedip, çeşitli şekilde hakaret ve alay ediyorlar bu üniversitelerdeki hocalar ve öğrencilere.

Neymiş efendim, çok fazla özel üniversite açılmış ve bunlarda hiç eğitim kalitesi yokmuş.

Bu öyle bir aptallık ki, bu yeni açılan üniveristelerle beraber mevcut eski üniversitelerin kendi aralarında kısa bir sürede, 5-10 yılda büyük bir rekabete girebileceğini ve böylece ülkemizde büyük bir eğitim kalitesinin olacağını sanıyorlar muhtemelen. Böyle bir aptallık olamaz. Bu kadar kısa süre de bu mümkün mü?

Bu kafayı böylece ayırt edip ayrı bir yere koymak gerek. Çünkü bu insanlar yeni dünyanın eski dinozorları...

Bu insanlar öncelikle serbestleşmeden yani  öğrencilerin ve eğitim özgürleşmesinden rahatsızlar ve eski militarist devletçi katı ve zalim eğitim sistemi savunuyorlar bir anlamda. Çünkü kendileri bu zalim devletçi eğitimin cefasını çektiler ve herkes çeksin istiyorlar.

Bu büyük bir ahmaklık ve kıskançlık.

Öncelikle ilkesel yani demokrasi ve özgürlükler olarak bakmak gerekirse, bu insanların "eğitimin ticareti olmaz eğitim tek bir yere yani devlete bağlı olmalı ve özel üniversite olmamalı" şeklinde bakışları da son derece faşizan bir şey.

Ne yani birisinin  Edebiyat, Tarih, Otelcilik ve Gastronomi veya fen bilimlerini Fizik ve Kimyayı yüksekokul seviyesinde öğrenmek için, akıl ve bilimle daha önemlisi özgürlük ve demokrasi ile yönetilmeyen, tamamen veya kısmen mevcut iktidarın siyasi ideolojileriyle yönetilen devlet üniversitelerine mecbur olması ve devletin kurumları olan YÖK veye Milli Eğitim Bakanlığı'nda izin mi alması veya devletin üniversite sınavına tabi olması mı gerekiyor?

Böyle eski dar kafalı faşist bir bakış açısı olabilir mi şu çağda?

Size ne bundan hem, birileri devletin koyduğu sınavda ilk 100 -200 bin artık devlet üniveritesi kontenjanına giremiyor diye parasını vererek  istediği eğitimi özel üniversitelerden alamaz mı?

Neymiş efendim, dünyada en gelişmiş ülkelerde yeni ve özel üniversite açılmazmış.

Hani Covid başladığında kapanmaya gerek yok, "sürü bağışıklığı" diyen İngiltere eğitimi mi çok ileri. Eğer ileri ise neden bir pandemide bir aşı konusunda zortladılar tüm batı olarak.

Demek ki, mevcut eğitim düzeni de gelişmiş değil tüm dünyada.

Bu kafa işte maalesef dünyayı ve hayatı anlamıyor mahvediyor. Çünkü istiyorlarki biz akademisyenler azınlık elit toplum üstü bir sınıf olalım ve herkes bizim ağzımıza baksın.

Zamanı geri sarsak ve 100 yıl geri gidip tüm batı ve tüm dünyada eğitimi ideolojilerle yönetilen faşist devlet kafalarından kurtarıp serbestleştirseydik bugün dünya muhtemelen çok daha farklı ve gelişmiş adil bir yerde olurdu.

Çünkü üniversiteler devlet veya özel olsun, hiçbirisi sadece eğitim yeri değildir; aynı zamanda oinsanların sosyal ve bilişsel gelişim ve hayat tarzını ifade etme ve demokrasi ve medeni bir yaşam için birer referans ve gelişim noktasıdır.

Neymiş efendim, bu özel üniversiteler belli cemaatlar ve tarikatlara yakın olan sermayeler ve ideolojilerde olan insanlarınmış ve tehlikeliymiş.

Olsun arkadaş o da olsun. Her telden ideolojiden üniveristeler olsun ki insanlar seçsin ve bunlar aralarında bir rekabet etsin ve eğitim kadar başka konularda fikirler üretilsin ve bir sinerji veya fikir çatışması yarışı olsun.


1 Ağustos 2022 Pazartesi

Vefat Eden Usta Sanatçılarımıza Yeni Saygısızlık Modası

Bu aralar giderek moda olan bir ifade var... 

"Gençliğimin, çocukluğum sanatçısı" ya da "şarkıcısı..." 

Özellikle büyük usta sanatçılarımızın ölümü arkasından twitter bu mesajlarla kaynıyor.

Pardon! Şimdi ne bok yapıyorsuniz ki?.. Kendi filmerinizi çekip kendi şarkılarınızı yapmaya mı başladınız....

Çocukluğunuzdan ve gençliğinizden sonra hiç mi Cüneyt Arkın, Fatma Girik filmi açıp izlemiyorsunuz hiç mi İlhan İrem şarkısı dinlemiyorsunuz?

O kadar mı kopuk bir çocuk ve yetişkinlik döneminiz var.

Eğer hiçse o zaman siz ciddi ciddi popüler kültürün şeyi olmuşsunuz tam olarak...

İnsanda biraz akıl ve duyarlılık olur...

Yaşayan diğer usta yaşlı sanatçılar ne düşünecek bu mesajları okuduklarında...

"Ulan vay be... sadece insanlara yetişkinlik öncesi hitap edebilmişisiz 50-60 yaşında bile oynadığımız fimleri anca çocukken izliyorlar başka da yüzümüze ve sanatımıza bakmıyorlar " demezler mi..

Bu nasıl bir saygısızlık bu nasıl bir kabalık ve düşüncesizlik anlamak mümkün değil.

11 Mart 2022 Cuma

Gazetecilik "Öküzlük" Yapma Yeri Değildir!

Gazetecilerin Öküzlük Yapmaya Hakkı Yok


Ülkemizde siyaset her ortadoğu ve afrika ülkesi gibi çok sert bir iklime sahip; çünkü bu bölgeler çok fazlasıyla hala emperyal güçlerin saldırısı altında.

Bu sebeple bu bölgede siyaset daha radikal, uzlaşmaz dilleri, yöntemleri ve ideolojileri ortaya çıkarıyor.

Durum böyle olunca herkesin öfke sorunu da ortaya çıkıyor. Çünkü insanlar diğer ideolojilerden insanlara ve hatta siyasetçilere hatta ülke başkanlarına karşı eleştirilerinde ahlak ve edep sınırlarını aşabiliyorlar.

Ülkemizde de bu durum fazlasıyla var.

Olgun bir birey yani vatandaş siyasette her zaman makul ve edep sınırları içinde olmalıdır ama bunu her zaman başaramazlar ve bu kabul edilebilir bir şeydir. Çünkü sıradan insanlar kamuya mal olmuş kişiler değildirler.

Ama gazetecilerin ve aydınların eleştirilerinde özellikle gazetecilerin eleştirilerinin ahlak sınırı içinde bir üslupta olması gerekir. Çünkü eylemleri kamuyu şiddete varacak düzeyde tetikleyebilir.

Gazeteci, temelde gazetecinin de her vatandaş ve siyasetçi gibi kendi ideolojik doğruları olsa da asıl amacı kamuya dair haksızlıkları en doğru dille kamuya ifade etmeye çalışan kişidir ve bu anlamda gazetecinin kendi safına değil, tüm kamuya edepli bir üslubu olma zorunluluğu vardır.

Eğer gazeteci de bunu çok rahat aşarsa çizgi çok fazlasıyla geçilmiş ve o toplum fiziksel kavga yani iç savaş sınırına erişilmiştir demektir.

Bu yüzden muhalif veya yandaş gazetecilerin böyle bir toplumda edep sınırlarını aşarak bir tür öküzlük yapmaya(kabalaşmaya ve terbiyesizleşme) hakkı yoktur.


6 Mayıs 2021 Perşembe

Youtube Pandemide Bu Oyun Reklamını Sürekli Yayınlayarak Ne Yapmaya Çalışıyor

 


Bu reklamı görmeyen yoktur. Sinirlerimizi hoplatan bu ucube oyun ve reklamı ile adeta sinir harbi yaşıyoruz her seferinde. 

Biraz merak ettik ve gelin sorgulayalım. Pandemide karantina da bu reklamı sürekli yayınlayarak bize ne yapmaya çalıştığını anlamıyoruz Youtube'un...?

Muhtemelen bu salak oyun reklamı ile sinirlerimizi bozarak bize Premium üyelik satmaya çalışıyorlar. Çünkü sürekli bu reklam çıkıyor. Sizce sebep nedir? Lütfen aşağıda yorumlara yazınız.

Açıkcası biz vimtre.com olarak, bu reklam videosunun pandemide eve kapanan ailelerde kötü etkileri olacağını, özelikle evli çiftlerde kötü şeyleri tetitkleyeceğini düşünüyoruz.  Bu sebeple Twitter üzerinden bu konuda bu reklamın yayınlanmaması konusunda kampanya başlatacağız.



İçerik Sponsoru : vimtre.com

20 Nisan 2021 Salı

Sallama Çayın Karşıtı Demleme Değildir

 

Sallama kelimesi malum bilmeden atmak anlamında kullanılır ama birde bunun yanında  gündelik hayatta kendimizin ürettiği anlamlaları var. Bunlardan biri de poşet çay için kullandığımız "salllama çay" . Peki o zaman demlik poşet çaya neden bir isim üretmemişiz diye düşündük. Tabii farkları var birinde ip var ve böylece sallandırabiliyoruz suyun içinde. 

Demlik poşet çayda bu yok çünkü demliğe atıp bekliyoruz. Burda argo olarak bir tabir üretememişzi bu yüzden demlik poşet çaya bir isim verilmesi gerekir argo da. Bu isimde olsa olsa "dallama çay"
olurdu. Çünkü demlik poşet çay ipsiz olduğu için suya dalar. Bu yüzden eğer kullanılacaksa argo ve gündelik dilde demlik çaya dallama çay denilebilir. Tabii bunu mutfakta yerli yersiz birine çay isterken söylememekte fayda var cinayet çıkabilir olası yanlış bir kullanımda.



Diğer Projemiz